Pisicikler

Pisicikler
Fotoğraf bozcaada kilise karşısı sokağında çekildi. O sokak kedilere aittir. Baksanıza nasılda sarmal dolaş yatıyorlar

30 Eylül 2014 Salı

6 aylık bebek beslenmesi nasıl olmalı

       Bende çoğu anne gibi diğer annelerin deneyimlerini öğrenmek için blogları okurum. Öğrendiklerimi farklı kaynaklardan da araştırdım veya doktorumuza danışırım. Geçen gün bazı site ve bloglarda ek gıdaya geçen 6 aylık bebek beslenmesi hakkında yazılar okudum. Şöyle diyor du yazar; 9 da sabah kahvaltısı, 11 de meyve, 13 de sebze püresi, 16 da yoğurt, 18 de muhallebi, 19,30 da yatış günü tamamlıyordu. ( miktarlarda hep 80-100 ml arasında) Yazısının altında da bir çok yorum yazarın tavsiyeleri uygulayacağını söylüyordu. İnanamadım 6 aylık bebek bir günde bu kadar şey yerse anne sütüne midede yer kalır mı? bebekte hala anne sütüne karşı istek olur mu?

  Herşeyden önce bebeğinizin beslenmesini doktorunuzla düzenleyin. Boş yere bebeğinizi anne sütünden mahrum bırakmayın. 

Dünya sağlık örgütü ve sağlık bakanlığımızın politikasına göre;

  • Bebeğin  2 yaşına kadar anne sütü yokluğunda devam sütü beslenmesi tavsiye ediyor.
  • 6 -8 aylık arası bebeğin günlük alacağı katı gıda miktarı 2 çay bardağını geçmemesi tavsiye ediyor. 
  • Bebeğin günlük en az 500 ml anne sütü/devam sütü alması gerektiğini söylüyor.
  • Bebek her istediği zamanda emzirilmesi gerekiyor.

Bunlara ek olarak benim öğrendiklerimde şunlar;
  • Bebek yeni gıdalarla tanıştırıyor acele etmenize gerek yok! 
  • Anne sütünün faydaları hiçbir gıda da yoktur.
  • 6-8 ay arası bebeğe 1 ana ve 1 ara öğün ek gıda vermek yeterlidir. 
  • Her yeni gıdaya 1 çay kaşığı ile başlayıp zamanla artırarak bebeğe vermek gerekiyor. 
  • Besin alerjisini anlamak için 3 gün kuralı ile aynı gıdadan vermek gerekiyor.

  • Alerjiye sebep olcak besinleri daha sonra verilmesi gerekiyor.
  • Sebze ve meyveler mevsiminde verilmesi lazım
  • Sebzeleri buharda pişirme yöntemi ile pişirilmesi daha iyi

27 Eylül 2014 Cumartesi

Sadece paraben mi suçlu?

Kullandığımız çoğu ürünün içinde paraben diye bir kimyasal madde varmış... Araştırdım biraz nedir, ne değildir bu paraben diye? 

Öğrendim ki ilaç ve kozmetik sanayinde ürünün içeriğini koruyan ( içinde bakteri ürememesini sağlayan), raf ömrünü uzatan koruyucu kimyasal maddeymiş. Vücudumuza alındığında dokularımıza kadar geçtiği tesbit edilmiş. Parabenlerin hem zehirli hem de toksik özelliği  varmış. Vücutta östrojen hormonunu taklit etmesiyle biliniyormuş. Ayrıca deride tahriş ve alerjik tepkimeye sebep olduğu öne sürülüyor. Bir de çeşitleri var ; benzyl paraben, ethyl paraben, propyl paraben, butyl paraben, methyl paraben diye. Parabenin bir kozmetik  üründe 0.05 ila 0.6 oranında bulunduğu ve az miktarda vücuda alınmasında bir sakınca olmadığı söyleniyor. Yapılan araştırmalarda 'kesin olarak sağlığa zararlıdır' sonuçu yokmuş. Bazı ülkelerde bebek ürünlerinde pareben yasaklanmış.

Ben bir anne ve tüketici olarak kime inanalım, bu ürünleri kullanalım mı, kullanmayalım mı? 

Birde pazarlama taktiği var üreticilerin! Ürünün paketine içeriğinde (kocaman puntolarla)  'paraben yoktur ' yazıp birden fazla farklı koruyucu maddeler kullananlar var. Benim en sık gördüğüm Benzyl Alcohl, methylcloroisothiazolinone, Sodium Benzoate ve  Penoxyethanol bunlarında sağlığa zararlı olduğunu söyleniyor. 

Kendimce bir günde biz kadınların kullandığı ürünleri düşündüm; Diyelim ki makyaj ve vücudumuz için kullandığımız göz farı, rimel, göz kalemi, ruj, allık, yüz kremi, pudra, fondöten, kaş kalemi, vücut losyonu, el kremi, deodorant , şampuan, saç kremi, duş jeli, makyaj temizleyici, gece kremi derken... Farkettiniz mi bir günde kaç farklı ürün kullandık!  Hemen hemen her gün ve yıllardır da kullanıyoruz. Vücudumuza kimyasallar biriktiriyoruz.

Her yanımız kimyasallarla kaplanmışken ne yapabiliriz diyeceksiniz?  Bence ne kadar korunabilirsek o kadar kardır.! Aldığımız ürünün içeriğini sorgulamalıyız. Gerekirse başka ürünlere yönelmeliyiz. Üretici tüketiciyi göre kendini şekillendirir. Ne demişler her arz kendi talebini yaratır. Talep edilmeyen mal tükenmeye mahkumdur. 

Benim anlamadığım bir konuda teknoloji, bilim çağındayız. Uzaya bile çıktık. Koruyucusuz olmaz tabiki de ürünlerin sağlıklı kalması ve güvenilir olması gerekiyor. Lakin sağlımıza zarar vermeyen koruyucu madde neden üretemiyoruz? 

Sonuç olarak, özellikle kozmetik ürünlerde olabildiğince kimyasal içerekten uzaklaşabiliriz. Kullandığımız ürün sayısını azaltıp daha bitkisel içerikli güvenilir ürünleri tercih edebiliriz.

26 Eylül 2014 Cuma

6 buçuk aylık bebeğimin menüsü

Bugünlerde kabızlık çekiyoruz maalesef:( yakında 7 aylık olacağız. Katı gıda girişimimiz tam sürat devam ediyor. Kabızlık nedeniyle ne yedirceğimi şaşırmış durumdayım. Hatun zaten herşeyi beğenmiyor:( bi muzu çok sevdi birde bal kabağını ( en azından sevdiği bir şey var yuppi )

Bizim bugün ki menümüz Anne sütlü kabak çorbası ve erik püresi bakalım beğenecek mi bizim hatun?...

Anne sütlü kabak çorbası tarifi;



1 adet taze kabak
1 tutam Dere otu
Yarım cay kasığı zeytin yağı


Küçük bir tencereye yarım çay bardağı su, dereotu ve doğradığımız kabağı  koyuyoruz. Yumuşayınca kadar pişiriyoruz. Ilınınca zeytin yağı ve anne sütünü katıyoruz. ( anne sütü ile kıvam ayarlanabilir) Bebeğimize yediriyoruz.( inşallah beğenir diye de dua etmeyi unutmuyoruz:) Afiyet olsun bebişlerimize:)                  



23 Eylül 2014 Salı

Biberon sen neymişsin!!

         İlk zamanlarımız... Sen yeni yeni emmeyi öğreniyorsun, bende emzirmeyi öğreniyorum. Çokta birsey bilmiyoruz alsında ikimizde... Ama azimliyiz öğreneceğiz. Miniciksin, bir yastığın üstündesin tüm zamanını emmeye uğraşmakla geçiriyorsun artta kalan az zamanda temizliğini yapıyorum. Şuan uyku nedir bilmiyorsun. Ya ben! saat 12 dedin mi gözleri kapanan ben 8 saat uyumadan kendine gelemeyen ben günlerdir uykusuz! Nasıl dayanıyorum bilmiyorum ama sen uyumayınca bende uyumuyorum.

Ağlaman çok, neden ağlıyor acaba bebişim? Sıradan karnımı aç, gazımı var, altımı kirli, üşüdümü,terledimi,uykusumu var, ışık mı fazla olasılıkları deniyoruz tek tek nerde susarsan. Öğrendik ki gazın olunca bacaklarını karnına çekermisin, aç olunca yay gibi uzatırmışsın. Senin hareketlerinden anlıyoruz nedemek istediğini. şimdi daha bir ısındık birbirimize:)

Lakin uykun az, sancın çok hep ağlamaca:(( Hemen herkez aç bu aç ondan diye noktayı koyuyor( ne kadar uyuz oluyorum bi bilseniz) zaten bebek tek açsa ağlar başka sebep olamaz sankiii! Veriyoz mamayı BİBERONLA ben hiççç istemiyorum ama gün de bir kere veriyoruz. Sağıp bakmak bile aklımıza gelmiyor:( (  gerçi hep ıslanıyor kıyafetlerim fazla sütten...bana göre var sütüm!  Ger görki bebişim hep emmek istiyor. bende sık sık emziriyorum onu. bir süre sonra mama saatinde memede huysuzluk yapmaya başlıyor reddediyor mamaya devam ediyoruz.

Hastaneye yattığımız günün sabahı huysuzluk yapıyor istemiyor beni:( el mahkum veriyorum ishalı olan bebeğe özel üretilmiş mamadan. Bebişim hasta ben üzüntüden ölmek üzereyim:( sütümmü azaldı ne? Huysuzlukları artıyor. bebişimin canı yanıyor belli sancısı, krapları var elimizde serumlar hoplatıp, zıplatıyoruz. Hastaneden çıktık, evimize geldik; çok şükür:)  emzirmeye çalışıyorum istemiyor bir daha deniyorum kendini atıyor banket kuracak mahşallah o derece... tekrar kucağıma veriyorlar kendini yırtıyor ağlamaktan eşim kucağına alıyor susuyor tekrar bana veriyorlar yine çığlık çığığa SEN NEYMİŞSİN BİBERON senin sayende bebeğim kucağıma bile yatmıyor. Anne üzgün, anne perişan, bebeği onu istemiyor:((( topu topu 50 günlük bebeğim kendi odasına girince emzirme koltuğumuzu tanıyor daha oturmadan koltuğa ağlamaya başlıyor.

Not: ishalini daha önce anlamadığımız, ısrarlarıma rağmen yeşil kakaya normal diyen doktor ve hemşire adına özür dilerim senden bebeğim onca çile çektin belkide hastalığından ağlıyordun hep açlıktan değil bunu hiçbir zaman bilemiyeceğim.


21 Eylül 2014 Pazar

Ispanaklı keçi peynirli gül böreği

                          
Pazar kahvaltısı için  pratik ve lezzetli bir börek gül böreği:) Bizim evin favorileri ıspanaklısı ( ki ıspanağın en sevdiğim hali) ve kıymalısıdır. Diğer penirlisi, pateteslisi, patlıcanlısı da yapılır. Ben bazen işin iyice kolayına kaçıp tek bir tepside iki çeşiti birden yapıyorum. Ispanak sevmeyen çocuğunuz belki ıspanaklı böreği sever. Denemesi sizden! Yine yemezse siz ayifetle yersiniz:)

Ispanaklının içine keçi peniri koyarsanız süper oluyor mutlaka deneyin. Son derece besleyici bir börek oluyor.

Ispanaklı için Malzemelerimiz;
 5 adet Yufka
Yarım kilo Ispanak
 200 gr Keçi peyniri
Zeytin yağı
Tuz
 Bir küçük kase Yogurt
1 adet Yumurta
 ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kıymalı için malzemelerimiz;
Yarım kilo yağsız kıyma
3 baş kuru soğan
Zeytin yağ
Kimyon, karabiber,
Yumurta

Kimyon, karabiber    
Tuz

Böğreğimizin püf noktası yufkamız taze, yumuşak olmalı( katlarken kırılmaması gerekiyor). Tarife gelince derin bir kapa Ispanakları ince ince doğruyoruz, içine rendelediğimiz keçi peynirini,zeytin yağını, tuz koyup iyice karıştırıyoruz. Zeytin yağı ıspanakları parlayıncaya kadar konuyor. Daha sonra altıya böldüğümüz yufkaları (bize kolaylık olsun diye) üstüste alıyoruz. Sıradan iç harcı koyup  önce yuvarlayıp sonra doluyoruz. Gül şeklini veriyoz. Böreklerimizi yağladığımız tepsiye diziyoruz. En son  bir kasede yogurdu biraz sulandırıp içine bir yumurta kırıp karıştırıyoruz. Bu karışımı böreklerin üstüne yediriyoruz. 200 derece fırına üstü kızarana dek pişiriyoruz. Ayifet olsun.

Not 1: kıymalısında ise üzerine yumurta ile biraz zeytin yağını karıştırıp sürüyoruz.
İç harcta ise kıyma renk degiştirince rendelediğimiz soğanı koyup pişiriyoruz. Soğanlar beyaz kalsın fazla pişmesin.

Not 2: resimdekiler benim için yaptıklarım.

19 Eylül 2014 Cuma

Tam buğday unu dan vişneli kek


                 İki gündür bir kek yapasım  var ki gören aş eriyorum sanır..( gerçi hamile iken gece 12 de çok pide, börek yapmışlığım vardır oda ayrı). Çok severim hamur işi yapmayı bir nevi  meditasyon gibi yaparken kendimden geçiyorum:) Bu marifetimi annemden almışım. Çocukluğumdan beri birlikte yaparız. ( çok meraklıydım o zamada) Annanemler, macur( göçmen) olduğundan mıdır nedir tarifleri ve elleri güzeldir. Yaptıkları hamur işleri deyme pastanelere taş çıkarır cinsten o kadar diyorum gerisini siz tahmin edin:) Annem de kolay kolay beğenmez yapılanı. Eskiden poğaça tepsisi başında az kavga etmedik onla. Neymiş efendim hepsi aynı olcakmış, pürüzsüz olcakmış, tadı kadar görünüşüde iyi olcakmış...mış ta mış. Böyle diye diye benimde içime işlemiş:)

                 Bu gün kek günü olsun dedim bebişimide aldım yanıma girdim mutfağa. O şimdilik beni dikkatli dikkatli izliyor. İlerde onu çırak yetiştircem biraz daha büyüsün bakalım:) Benim minikte süt alerjisi olduğu için sütsüz kek yapmak zorundayım.

Patenti bana ait olan vişneli kekimin malzemeleri;

 2 adet yumurta
Yarım su bardağı esmer şeker
Yarım su bardağı ev yapımı şekersiz vişne suyu
50 ml zeytin yağı ( çeryek su bardağı)
1,5 bardak tam buğday unu
Yarım paket kabartma tozu
Yarım paket vanilya
Yarım su bardağı vişne ( isteğe göre artırılabilir)

            Vişnenin mevsim değilse ev yapımı vişne reçeli ile yapılabilir. Reçelin vişne tanelerini süzerek ayırın kalan reçeli sulandırın. Burda dikkat edilmesi gerekilen reçelde şeker varsa koyacağımız şeker miktarını yarıya indirin. Ben bugün reçel kullanarak yaptım. Kek kalıpı Tupperware dikdörtgen şekinde olanı kullanıyorum. Eğer standart yuvarlak kalıpta yapılmak istenirse malzeme miktarını iki katına çıkarmak gerekiyor. Şimdi gelelim yapışına önce yumurtayla şekeri, şeker eriyene kadar çırptım. Sonra yağı, vişne suyunu kattım 2 dk daha çırptım. Unu, vanilyayı, kabartma tozunu karştırdım ayrı yerde. Onları karışıma ekleyip 2 dk daha çırptım. İçine vişneleri koydum kaşıkla karıştırdım. Yağladığım kalıba hamuru döktüm. ( hamur ne çok akışkan nede katı olacak). Fırını 175 derecede getirip 40 dk ayarladım. Bekletmeden içine koydum. Bu sırada kızışım iyice mızırdanmaya başladı onu oyun halısına koydum. Geri geldim kürdan testi yaptım içi tam pişmemiş biraz daha fırında kalsın dedim. Bebiş ağlamaya başladı solana koştum avutayım derken kenarları biraz yanmış:( Annem görse tadı güzel, içi yumşacık ama dışı olmamış derdi:)  bende napalım bu sefer böyle oldu derdim.

             Bebekle zor hele benimki gibi atom karınca ise maşallah 6 aylık bebişim komando gibi karnı üzerinde 30 m2 lik odayı geziyor. Şimdiden bir sürü vukaatları var:( yanından ayrılmaya gelmiyor. Allah hepimizin bebişlerimizi korusun.

Afiyet olsun:)

17 Eylül 2014 Çarşamba

İlk oyuncaklarımız:)





Oyuncaklar o kadar güzel ki oynayısım geliyo...( laf aramızda zaten bıdığı eğlendircem ayağına oynuyorum bende:)) Bizim bıdığın ilk oyuncağı çıngırakları...bunlardan chicco komik fil çıngarağına deli oluyor görünce eller kollar çırpınıyor kuş misali uçtu uçacak:) Kuş şeklinde olan çıngıragı önceden dikkatini çekmiyordu(fazla ses çıkarmıyor). Şimdi araları iyi küçük, hafif olduğundan kendisi sallayabiliyor. Hepsinini diş kaşıyıcı olarak kullanıyor.

Kuzucuk lilynın başına gelenleri ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Bizim sıpa bacağından çekip çekip yemeğe çalıştı kuzucuğu kesmeden olmaz dedim ama dinletemedim bacağından ısırdı:) kuzucuk etki tepkiyi öğretiyor bebişe çekip bırakınca titreyip kendine geliyor.
.  Chicco pofıduk top  şuan benim oyuncağım. Havaya atıp yakalamaca oynuyoruz bızdık kızım kıkır kırır gülüyo kendinden geçiyo,:)  Top makinada yıkanabiliyor, içinde bir zili var  salladıkça ses çıkarıyor bu da bebişin dikkatini çekiyor.



   Chicco sevimli ayıcık, gerçekten sevimli şimdilik diş kaşıyıcı olarak kullanıyoruz. Eliyle çok rahat kavraya biliyor bebişim.Pusete herhangi bir yere bağlanabiliyo kırmızı ipi var arkadında. Çamaşır makinesinde yıkayabiliyorsunuz.


  

Chicco minik kuş, halkasından tutup çekince melodi çalıyor( halkaya bağlı ipte geri sarıyor) Atom karıncam var gücüyle halkayı yakalamaya çalışıyor yetişirse bırakmıyor ipini bi görseniz kollar bacaklar hepsi birden iple savaşıyor. Pembe bağlama ipi var istediğiniz yere bağlayabiliyorsunuz. Bizim beşiğimizde duruyor. Mini çiftlik kitabı, bez bir kitap kahramanımız küçük inekçik her seferinde gezintiye çıkıyor bende hikaye uydurup anlatıyorum. O genelde inekçiği yenekle uğraşsada beni dinliyo biliyorum. Kitabın her sayfasında farkı dokuları keşfetmesini öğreniyorlar.

Oyun halısı üzerinde çeşitli oyuncaklar çektince titreyen,  vurunca ses çıkaran, müzik çalan, ayna, dişkaşıyıcı önceden orda ölece yatıp seyrediyordu, sonraları tutmaya başladı bidik ama bırakması bilmediği için ağlıyordu şimdi istediği zaman oynuyor ama bizim atom karınca yerinde durmak bilmiyo kaşla göz arasında hemen bir yere şıııtıyor kendini

13 Eylül 2014 Cumartesi

Süt alerjisi

              Kırkımıza gün sayıyordum az kalmıştı kırk uçurmamıza:)) Kızımla birlikte gezmenin tozmanın dibine vuracağız bekleyin bizi sokaklar, cafeler, kordon, denizdeki martılar, bebek arabamızla girebilceğimiz heryer (hayallerim büyük:))

             Bir cuma günü hayallerimi bir köşeye koydum. Çünkü 38 günlük kızımın hafif ateşinin olduğunu fark ettim. Hemen eşimi aradım doktora gittik doktorumuz önemli birşey olmadığını eğer ateşi 38.2 geçerse hemen gelmemizi 37 ve 38.2 dalgalanırsa üç gün sonra gelmemizi söyledi bizde. Eve döndük sürekli ateşini ölçüyorduk yükseldiğinde kıyafetlerini çıkarıyorduk. Ateşi hemen düşüyordu fakat sabit kalmıyor 38.2 de geçmiyordu. Biz tekrar doktorumuza gittik ve doktorumuzun istediği tahlilleri verdik .Yanlız gaita tahlili için numune alırken bebegimin kakasının fışkırır tazda köpüklü,balgamlı ishal oluduğunu farkettik. Bebişim kakasını yaparken bacaklarını karnına çekip ağlıyordu. Hepsini anlattık doktorumuza...

Öğleden sonra sonuçlarımızı alıp doktorumuza götürdük. Doktorumuzda şaşırmıştı ama 41 günlük bebeğime amipli dizanteri tehşişi konuldu:(( Böyle bir hastalık bizim gibi tiziz insanlarını nası olurdu başına gelirdi bir türlü anlam veremiyorduk ama hastaneye yatışımızı yaptık ve tedavimize başladık. Ertesi gün başka hastaneyede numune gönderdik sonuçlar temiz çıktı. Tekrar özel bir labuatora  farklı bir numune daha gönderdik yine temiz çıktı kafamız karışmıştı ama tedaviyide yarım bırakmadık. Prensesime damardan flajıl serum veriliyordu :( O minicik elleri şişmişti ve biz üzüntüden perişandık :((Hastanede ki  bir hafta sonunda ateşimiz düşmüş,ishalimiz azalmıştı fakat krapları devam ediyordu. Evde tedaviye devam etmek üzere evimize geldik. Tabiki biz yokken evin her tarafını dezenfekte ettirdik. Artık Evimizdeydik ve daha iyidik:)

Bir hafta sonra ishal tekrar başladı. Başka doktorlara gittik tekrar gaita tahlileri yapıldı. Hep ama hep mikrop aradı ama temizdi sonuçlar. Bebişim konuşsa bize neler diyecekti lakin öle bi seçenek yok şuan Bizde oturduk elde kağıt kalem yazdık; birincisi doğduktan sonra vucüdunda kırmızı lekeler belirmişti. Lekeler 20 günlükken azalmaya başladılar. İkincisi ciddi bir pişikle karşıyorduk. Üçüncüsü Yeşil kakasıda hala sarıya dönmemişti ve kakası mukuslu,köpüklü ishal şeklindeydi.( Aslında bir kaka insana neler anlatırmış ah bir bilseniz)  dördüncüsü uyurken hırıltı soluyordu. Biz bu arada internettende araştırıyorduk ve inek sütü alerjisi ve laktoz interasyonu bizim belirtilere benziyordu.

Kendi doktorumuza gittik hepsini bir güzel anlattık. Bir de hastanedeyken benim üzüntüden sütüm azalmıştı:( bebişim emmek istemiyordu. Ben devam sütü verdiğimde tekrar ishalın artığını Söyediğimde doktorumuz 2 aylık bebek az raslansada inek  sütü alerjisi olabilceğğni söyledi bir kan testi yapılarak ankaraya gönderdik bir hafta sonra sonuçlarınız geldiğinde bebişimin süt alerjisi olduğu anlaşıldı ve heyet raporuyla alınan özel bir devam sütü kullanacaktı. ( kararlıyım bebeğim bana geri dönecek) ben ise süt ve süt ürünlerini tüketmeyecektim. Ben nerden bilim tam tersine bebeğime, sütüme faydası olur diye hayatımda içmediğim kadar süt içiyor, yogurt, peynir,tereyağı her gün tüketiyordum ama bebeğimi hasta ettiğimden habersizdim:( Benim diyetimden yaklaşık bir hafta sonra kakası altın sarısına döndü üç hafta sonra bagırsaklarıda düzene girdi.

 Bebişim hep göğsümde uyudu ve ağrıyan karnını bana dayadı güç aldı benden. Hayatımızın zor günlerini geçirdik iğneler, serumlar, karnına giren kraplar,sürekli olan ishali, kilo sorunu ve hastane günleri bizi yıprattı, benim sütüm azaldı bebeğim biberona alıştı tüm bunlara rağmen artık bebeğim iğleşecekti artık mutlu olacaktık:). Bebeğinizdeki en ufak değişikiği bile atlamayın takip edin hatta not alın bu notları saklayın ki ilerde lazım olursa elinizde bebeğinizin geçmişi olsun doktorunuzla paylaşırsınız. Sağlıcakla kalın...

11 Eylül 2014 Perşembe

Anne ve Bebek ihtiyaç listesi 3


  Bebişlerin ve annelerin ihtiyaçları bitmiyor dimi?  işte ihtiyaç listemin devamı;

Philips Avent süt ve mama saklama kapları ; süt  ve ek gıdaları hem saklamak hem yedirmek hemde dışarda kullanmak için çok kullanışlı kaplar. Ürün içersinde 10 adet kap ve 2 adet adaptörü var. Ürünler aventin diğer ürünleri ile uyumlu olduğu için sağdığınız sütü direk adaptörü ve emziğini takarak içirebiliyorsunuz. Seteril edilebiliyor. BPA FREE.

Philips 4 lü buharlı sterlizatör aldım her gün bir kaç kez kullandım.100 ml suyla buharlı steril ediyor, parasının hakkını verdi sudan tasarrufu büyük:)

Philips Avent natural cam  biberon almıştım bir tane anne göğüsüne benzerliğine inanıp ama benim bebişim günde bir, iki kere biberon içmekle anne sütünü bıraktı. Geri dönsün diye çok uğraştım:( o yüzden biberon tavsiye edemiyeceğim. Yaşamadan bilinmiyor:((

Philips Avent emziklerinden aldık bebişim sadece biberon kullanırken aldı ağzına. Bireronu bırakınca emzikleride bıraktı:)

Süt sağma makinem bunuda almakta da geçiktim evdeyim diye gerek görmemiştim lakin bizimki anne sütünü bıraktığı  üç hafta çok sıkıntı çektim. Sonrasında da bir türlü karar veremedim; elektrikliler pahalıydı, tekli olanlar zamanı uzatıyordu falan...en sonunda lansinoh elektikli- ikili süt sağma makinasını aldım. Performans olarak ilk aldığım zaman sanki daha iyiydi. Şimdi idare ediyor. Sesi biraz kafa tırmalıyor. Bence piyasadaki en iyiyi alın paraya kıyın derim sonradan sütüm azaldı demezsiniz hiç olmazsa...

Kraf anne sütü saklama poşeti kutunun içinde 25 adet var, poşetler 350 ml süt alıyor, BPA FREE, Çift emniyet kilidi,tek kullanımlık, steril, poşetler dolunca ayakta durabiliyor, üstüne tarih yazılabiliyor, fiyatı diğerlerine göre makul daha ne olsun:)

Lansinoh lanolın meme ucu yara kremi ilk zamanlar kullanıyorsunuz. Sonrasında gerek kalmıyor dahası hamilelikte kullanmaya başlayanları duydum. Bence doktora danışmak lazım( Kutusunda %100 doğal, silinmesine gerek yoktur diyor)

Lansinoh gögüs pedleri ıslaklığı pedin içine hapsediyor. ilk zamanlarda elbiseleriniz ıslanmasın diye kullanılabilir.

Gögüs kalkanı, ben almamıştım çünkü o kadar çok sütün ziyan olcağını düşünmemiştim ilk aylar emzirirken fazlasıyla elbiseleriniz içiyor sütünüzü bebeğiniz yerine  yine Philips marka gögüs kalkanını tavsiye ederim keşke bende alsaymışım ( ben markanın ürünlerini seviyorum).
        Havalandırmalı kapaklar - daha hızlı iyileşmelerine yardımcı olmak için acıyan veya çatlamış göğüs uçlarını korur. Nazik basınçları, şişkinliği azaltmaya yardımcı olur. Delikler, hava dolaşımı sağlar. Süt toplama kalkanı (deliksiz)- emzirirken veya göğüs pompası kullanırken fazla sütü toplar.
Göğüs kalkanı emzirme veya pompalama sırasında kullanılabilir. Kapaklar son derece yumuşak silikon destek yastıklarıyla gelir. Ürünü en fazla 45 dk tutabilirsiniz bir defada

Gögüs ucu koruyucular, ben almamıştım acıyan, yara olan meme ucları için kullanılıyormuş siz rahat ediyorsunuz ama bebiş ordan içmeye alışıp meme ucundan almak istemeye bilir.

Gögüs ucu çıkarıcı, göğüs ucu düz, içe dönük anneler için tasarlanmış. Bebiş kendine gögüs ucu yapabiliyor ama biraz zahmetli oluyor bu süreç zorluk çekmeyim derseniz alabilirsiniz.



9 Eylül 2014 Salı

Anne ve bebeğinin ihtiyaç listesi 1


       Hamilelikteki  en tatlı telaş bebek ve kendiniz için alışveriş yapmaktır bence... Bu alışveriş işi eğlenceli olduğu kadar masraflıdır da. Neler alınacak gereklimi gereksizmi her anne ve bebeği için değişebilir ama elzem olanlar var tabiki bunlarıda herkez bilir. Bunlar beşik, kıyafet, battaniye gibi olmazsa olmazlar...Birde ihtiyaçtan doğan ve şuana kadar   ( hamile olunca,pek kıymetli anne adayı;)) varlığından haberdar olmadığımız onca ürün..şahsen ben bu konuda anne-bebek blogların çok faydasını gördüm okudum, araştırdım bilmediğimi öğrendim. Bunlardan kendime gerçekten lazım olabilecekleri listeme kattım ve aldığım herşeyi de kullandım.

        Bebekler ve anneleri için üretilen ve piyasaya sunulan ürünlerden benim en çok işime yarayanlardan bahsetmek istiyorum;

BEŞİK- YATAK
 Beşiğimiz havuç mobilyadan. Bende bel fıtığı olduğu için asansörlü bir model istemiştim. Bebeğimiz erken dünyaya geldiği için öle gönlümce de bakamamıştım modellere..Lakin çok şanslıyım ki bir kere çıktığımız beşik alışverişinde bu modele raslamıştık ve ben daha çok model görmek istediğimden almamıştık. Bebişim erken gelince tutuştuk resmen:) yatacak yeri yoktu yavrumun Eşim hemen noktayı koydu konuya (allahtan depolarında varmış.) Beşiğe gelince güvenlik açısından sıkıntılı değil, ön tarafını rahatlıkla indirip kaldırılıyor. Öle parmak, el sıkışacak mesafe yok zaten uyku seti korumalıkları kalın ve geniş olduğu için kapatıyor. Ön tarafı şeffaf içi görünüyor, ben bizimki dönmeye başlayana kadar ön korumalığı koymadım ki karşıdan bebişimi seyredebildim rahat rahat:) Bence tek eksisi  hızlı sallanması:( vede bizim bebiş çok hareketli olduğu için kendi kendini sallıyor.

GARDOLAP
Bizimki havuç mobilyadan bülbül isimli üç kapılı gardolap. Tek kapılı tarafı dört bölümden oluşuyor. En üste  ben bezleri, alt değiştirme bezleri,ıslak mendilleri, pamuk gibi eşyaları koydum. Diğer rafları şimdilik boş. İki kapılı tarafın ise sol tarafı üç bölümden oluşuyor orda battaniyeler, çarşaflar koyulabilecek büyüklükte onları oraya koydum. Sağ tarafı  6 adet raflarla ayrılmış kıyafetler için Dolabın her iki tarafındada ışıklı askılıklar var( lambasını isterseniz kapata biliyorsunuz).

UYKU SETi
Çook önemliymiş bebeğiniz dönmeye başladığında 4-5 ayları civarı uykusunda da dönecektir, hatta yuvarnabilirde;) Bizimki maşallah hop bi sağa ,hop bi sola kollar,bacaklar aynı hizada dönüyo çok komik :) Ben uyku setini funna baby den yana kullandım desenleri çok zarif,renkleri süper, %100 pamuklu, sıkı dokuma kumaş, o yüzden ütülemesi biraz zor:(( ütünüz iyi buhar çıkarıyorsa oda sorun olmaz) . En güzel yani ise yan kenarlıkları geniş ve kalın dolgulu bebeğim dönerken çarpsa bile canı yanmıyo kaldığı yerden uykuya devam ediyo ,tabi bizde... Eskiden kendini sıkıştırıyordu canı yanıyor ağlıyordu şimdi böyle bir sorunumuz yok:) rahata kavuştuk anlıyacağınız ne mutlu bize:)

CİBİNLİK
 Biz uyku setimizle takım aldık cibinliğimizi. Yaz günlerinde bebişimizi sivrisinekten korudu. Hemde çok şirin duruyo  şeker pemde başlığı, beyaz tülü ile...kızışımın yatağı aynı prensesler gibi;) prenses kızım benim:)

SALLANAN KOLTUK
Elzem bir şey değil ama benim çok kullandım halada kullanıyorum hatta şimdi ayaklarımıuzattım kucağımda bebişim dizimde tabletim yazıyorum :) Havuç mobilyadan aldık gördüğüm an bayılmıştım rengine, oturunca da  rahatlığına bayıldım. Belden,boyundan heryerden destekliyor süper yani uykusuz gecelerde orda bile uyuyakalmışlığımız olmuştu. Birde bebeğim anne sütünü bıraktığında geri döndürmek için arkana yaslanarak e.mzirme yöntemini uyguladım bu koltukta. Bebişimimle beraber hem sallandık hem sakinleştik. Bazı günler bu koltukta yaşadım desem yalan olmaz yani;)

Dip not: ihtiyaçlar bitmez, yazımı çok uzun tutup sizi sıkmamak için bölümlere ayırdım yüzden devamı gelecek...

8 Eylül 2014 Pazartesi

Anne ve bebeğinin ihtiyaç listesi 2

                                                       DÖNENCE


Başlangıçta çokta lazım değil gibi geldi ama gerekli bence. Neden mi ?  Bebeğin göz kasları gelişimine dönen oyuncağı takip etmesiyle katkıda bulunuyor. Sakinleştirici müzikler, doğa sesleri, anne karnındaki sesler dinlemesi gelişimiNi destekliyor. Aynı zamanda biz anneler için kurtarıcı özellikte biraz dinlenmek için;)

            Piyasada çeşit çeşit dönenceler var. Nacizane taysiyem oyuncakların renkleri canlı olsun ki bebişin ilgisini çeksin. (Bebişler ilk zamanlar sadece siyah beyaz, sonrada canlı renkleri görebiliyormuş) O yüzden Soft renklerden uzak surun derim. Pilli olursa daha iyi sürekli kurmaktan kurtulursunuz. Kumandası da olabilir. Ben chicco nun büyülü yıldızları tercih ettim. Çünkü biz biraz geç aldık dönenceyi almakta ileride de kullanalım istedim. Projektörün tavana ve tefine yansıttığı gökyüzü teması çok beğendim... Kızımla birlikte seyrediyoruz ben ona aydedeyi, yıldızları gösteriyorum çok hoşuna gidiyor;)  İlerde bizim fırlama ayaklandığında dönenceyi çıkartıp yatak kenarı projektörü olacak, müziği iki çeşit  biri doğa sesleri diğeri klasik müzik, gece lambası da ay şeklinde biz beğendik:)

HALI

Bebek  ve çocuk odaları için üretilen altı kaymaz,antibakteriyel halılar var bizim halı o da havuçtan...

ALT DEĞİŞTİRME ÜNİTESİ

Kullanım süresi kısıtlı olduğu için almadık.  Bizim bebiş 1,5 aylıkken bile el,kol ayak hiç yerinde durmuyordu sürekli bir kıpırdama halinde olunca  ilk zamanlar iki kişi bir alt değiştirme işi yapıyordu şimdi alıştımda bir kolumla gelen darbeleri ber taraf ediyorum:) diğer elimle altını değiştiriyorum. Ama piyasada güzel dolaplı ürünler var beğendiğim.

SALLANAN ANAKUCAĞI

Almadık. Güvenli gelmedi bana boyları yüksek, hoşuma gitmedi. Chicconun boyu alçak olan modelinide bulamadım sonra sallanan koltuk alınca vazgeçtim. Benim işime daha çok yaradı. Zaten iyikide almamışım bizimki en çok 1 ay duracakmıştı. Hamileliğim boyunca utrasyonda sürekli eli ayağı durmayan, doktorun bile "ben böle hareketli bebek görmedim "demesiyle tescillenen bebişim doğduktan sonrada bizi şaşırtmadı:))

KANGURU


Kangurumuz chiccodan ben kısa mesafede kullanacağım için   Chicco Goo kanguru fuşya modelini (hızlıal daki bir kampanyadan 59 tl ) aldım. Doğumdan itibaren kullanılabiliyor ve 9 kilo ya kadar taşıyor. Uzun yürüyüşler düşünenler fizyolojik, bel ve sırt destekli alsınlar çünkü bebişler büyüyünce insanın belide ağrıyor:(

NEM ÖLÇER/ TERMOMETRE

Arzum bebbe nemölçer- ısıölçerini aldım fiyatı uygun,saat,alarm,tarihide gösteriyor.






5 Eylül 2014 Cuma

Hoşgeldin bebeğim



          Doğum maceramıza gelince şöyle anlatayım ; işyerimden üç haftalık izin istemiştim. Kullanılmayan yıllık izinleri güzelce değerlendirmek lazım bence:) bu tatil iyi gelecekti hissediyorum:)zaten sıkılmıştım çalışmaktan, çalış çalış nereye kadar dimi? Günlerdir hayalini kuruyordum tatilimin ye,iç,yat, bebek alışverişi yap:)) bebişime bir sürü minik minik kıyafetler alcaktım. Planlarım bu yöndeydi. Bende durumlar böyleyken  Eşimi iki gün için Ankaraya toplantıya gitmesi gerekmişti. kızımız ise bu arada bize süpriz yapma niyetindeymiş haberimiz yok...neyse eşim apar topar gittiği gibi geri geldi Ankaradan. Biz kendimizi apar topar hastaneye attık ve yarım saat gibi sürede kızımız babasının geldiği gün dünyaya geldi. ( babasına düşkün olcanı şimdiden belli etti kızım bekledi babasını e tabi bende çok dua ettim ) Velasil Şimdi dünyanın en tatlı şeyi kucağımızda duruyor. Hoşgeldin bebeğim dünyamıza, seninle bu dünya çok daha güzel...

4 Eylül 2014 Perşembe

Başlarken


         Okuma aşkı bende ortaokula giderken başladı. Sanırım yanlızlıktandı...Yeni bir eve taşınmıştık ve artık hiç arkadaşım yoktu zaten içine kapanık bir çocuktum. Okulumuzun duvarları tavana kadar kitapla dolu bir kütüphanesi vardı ve ben o büyük kapıdan her girişimde sankı büyülü bir dünyaya adım atardım. Kalın ciltli eski kitapları karıştırır hikayelerin içine girer kendi büyülü dünyamı yaratırırdım. Derken lise, üniversite hayatımda pek farksız geçmedi okul kütüphaneleri yetmeyince halk kütüphanelerine. Çok kere sırf kitabın sonunu merak ediyorum diye sınavıma çalışmadığım ve zayıf not aldığım oldu:) o  dönem okumayı biraz abartmışım şimdi daha iyi anlıyorum:) Oldum olası okumayı, araştırmayı severim. Şimdi bu kadar okumuşken, okuyorken birazda yazmak istedim nacizane...aslında anne olduktan sonra daha bi bastırdı bu duygu bende." Paylaşmak güzeldir. "dedim  belki birisi okur ona da bir faydası olur denize bende bir deniz yıldızı atmış olurum neden olmasın :)